CinselKimlik Bozuklukları. Cinsel kimlik bozukluklarının nedenleri arasında biyolojik, genetik, ailesel, sosyal ve kültürel etkenler bulunmakta ve bunların birlikte rol oynadığı düşünülmektedir. CKB yaygınlık oranının %2.3 olduğu bulunmuştur. Kliniğe başvuru oranları erkek çocuklarında daha yüksektir. burada cinsel kimlik bozukluğu tanımını gören duyan herkesin bunu eşcinsellere konulan psikiyatrik hastalık teşhisi şeklinde bakması, bunun eşcinselliğin tıbbi tanımlaması olarak yorumlaması sık rastlanan hatalardan birisidir. oysa ki eşcinsel olarak yaşayan bununla barışık,hiçbir psikiyatrik rahatsızlığı olmayan bir > Cinsel Kimlik Bozukları Nedir? Bireyin bedensel cinsiyetinden farklı bir cinsiyet kimliği olması, kendini farklı bir cinsiyette algılaması, görünüm ve davranışıyla belirlenen toplumsal cinsiyet özelliklerini bu doğrultuda şekillendirmekte ısrar etmesi “cinsel kimlik bozukluğu” başlığı altında değerlendirilmektedir. Cinselkimlik bozukluğu hastaları da hormon alsınlar ya da almasınlar diğer hastalar kadar pelvik kanserler bakımından izlenmelidirler. Östrojen alanlar için minimum laboratuar değerlendirmeleri, tedavi öncesi serbest testesteron düzeyi, kan şekeri, karaciğer fonksiyon testleri ve tam kan sayımını kapsamalıdır. DissosiyatifKimlik Bozukluğu (Çoğul Kişilik Bozukluğu): İki ya da daha fazla birbirinden ayrı kimliğin ya da kişilik durumunun varlığı (alter kişilik). Bu kimliklerden her birinin kendi içinde oldukça süreklilik gösteren çevre ve benlik algısı, ilişki kurma ve düşünce biçimi vardır. Bu kimliklerden ya da kişilik cash. Cinsel Kimlik Bozukluğu Ankara Cinsel kimlik bozukluğu, kişinin erkek ya da kadın olduğunu içsel olarak hissettiği ruhsal durumdur, yani kişinin kendisi dişi yada erkek olarak tanımlamasıdır. Cinsel rol, kişinin iç cinsel kimlik duygusunun gözlenen dış davranış yansımasıdır. Toplumdan topluma değişmekle beraber, genel olarak kadınların saçının uzun olması, erkeklerin saçının kısa olması veya kadınların etek-elbise giymesi, erkeklerin ise pantolon giymesi cinsel rollere göre olan dış davranışlara verebileceğimiz bazı örneklerdir. Cinsel kimlik, cinsel davranışlar ile şekillenir. Cinsel davranışlar, cinsel yakinlik kurabilmek için ortaya çıkar, ancak fizyolojik ihtiyaçlarımız yani sıra duygusal ihtiyaçlarımızıda karşılamamızı sağlar. Bireylerin, cinsel davranışları hangi cinsle yasamak ve paylaşmak istediği ise, kişinin cinsel yönelimini belirler; Biri sadece karşı cinsten birine cinsel anlamda yakınlık duyuyor ise heteroseksüel, Yalnızca kendi ile aynı cinste birine yakınlık duyuyor ise homoseksüel Hem kendi cinsinden olan birine hem de karşı cinsten birine yakınlık duyuyor ise biseksüel olarak adlandırılmaktadır. Travesti, olarak adlandırılan bireyler, karşı cins formunda yaşamaktan haz alan bireyler iken, transseksüel bireyler ise, yalnızca karşı cins formuna girmek değil, cinsiyet değiştirmek de isteyen ve bu doğrultuda hareket eden bireylerdir. Cinsiyetler, aralarında katı ayırımlar olan unsurlar değillerdir. Bir çocuk, herhangi bir eğilimi olmadığı halde bir kız çocuğunun eşyasına yatkınlık gösterebilir, ya da bir kız çocuğu da aynı şekilde bir yönelim gösterebilir. Ebeveynlerin bu bağlamda ciddi tepkiler vermesi, çocuklar açısından baskı oluşturan ve rahatsızlık veren durumlardır. Bunlar olumsuz tepkileri de beraberinde getirmektelerdir. Ancak çocuklarda aşağıdaki belirtiler uzun bir sure boyunca devam ediyorsa, bir psikoloğa danışmakta fayda olabilir; Diğer cinsiyette olma isteğini veya ısrarını yineleyici bir biçimde dile getirme. Erkek çocukların kadınsı; kız çocuklarında erkeksi giysiler giyme konusunda ısrar etmesi. Oyunlarda sürekli olarak karşı cinsin rollerini oynamayı tercih etme Jean giyme, Erkek Fatma gibi davranma veya sürekli olarak diğer cinsiyette olma fantezileri kurma. Karşı cinsin oyunlarına ve eğlencelerine katılma konusunda yoğun bir istek duyma. Özellikle karşı cinsten oyun arkadaşları seçme. Çocuklar, cinsel kimliğin gelişiminde anne ve babanın yanı sıra, çevresindeki, abla, teyze, hala, ağabey, dayı, amca gibi örneklerden de etkilenir. Çocuk, aynı cinsten arkadaşlarının olumlu veya olumsuz özellikleri benimseyip ve kendi cinsel kimliğini arkadaşlarınınkiyle karşılaştırabilir. Sürekli kadın rol modelleriyle büyüyen bir erkek çocuğun, hareketlerinin daha feminen olması çok şaşırtıcı değildir, veya erkek rol modelleriyle büyüyen bir kız çocuğun erkek davranışlarını sergilemesi de şaşırtıcı değildir, çünkü çocuğun öğrendiği budur. Çocukta cinsel kimlik karmaşasına dair belirtiler gösteren davranışların fark edilmesi durumunda, kesinlikle çocuğun azarlanmaması, aşağılanmaması ve bu davranışların cezalandırılmaması gereklidir çünkü cezalandırma pekiştirtici olabilir. Fakat, bu davranışların görmezden gelinmesi de onaylama anlamına gelebileceğinden, çocuğun karşı cinse özgü davranışlarının yerine, kendi cinsiyetine özgü davranışları tercih etmesi gerektiğinin uygun bir şekilde anlatılması ve kendi cinsine yönelik olan oyunlarla dolaylı bir yönlendirme yapılması doğru olabilir. Çocuk erkekse babasıyla, kızsa annesiyle daha çok vakit geçirmesi sağlanabilir, kendi cinsiyetine uygun faaliyetlerde bulunması teşvik edilebilir ve cinsiyetine özgü olumlu davranışları ödüllendirilebilir. Bütün bunlara rağmen cinsel kimlik karmaşasına devam ediyorsa, bu alanda uzmanlaşmış bir uzmandan yardım alınması gerekir. Cinsel kimlik karmaşası ve cinsel kimlik uyumsuzluğu arasında fark olduğunu unutmamak ve bireylere doğru şekilde yaklaşmak çok önemlidir. Cinsel Kimlik Yönelimi Ankara Toplumumuzda cinsel kimlik ve yönelim ile ilgili bir takım yanlış ön kabuller bulunmaktadır. Bu yüzden ailelerin doğru kişilerden destek alması çok önemlidir. Her cinsel kimlik karmaşası yaşayan kişi gelecekte transseksüel kimliğe sahip olmaz, çocukluktaki bazı cinsel kimlik karmaşaları uygun tutum ve destekle son bulabilir. Ancak sunu da unutmamak gerekir ki; bazı bireyler transseksüel, bazıları eşcinsel olarak doğmaktadır, bu ne bir seçim ne de ebeveynlerinin bilerek yaptıkları bir hatadır, sadece bir farklılıktır. Bir yönelim farklılığıdır. Dolayısıyla, onarım terapileri bir fayda getirmez. Kimlik karmaşası veya uyumsuzluğu yasayan bireyler, toplumda, ailede veya sosyal ortamda karşılaştığı bazı tepkiler sonucunda kendini yalnız, dışlanmış ve çaresiz hissedebilir. Bu donemde alınan yârdim kişinin kendisini tanımasına imkan vereceği gibi, ayni zamanda yargılayıcı ve yönlendirici olmayan bir tutum sayesinde kendini daha mutlu ve doğru hissetmesine de yardimci olacaktır. Bu süreçte tabi ki ailenin tutumunun da etkisi çok önemlidir. Bireylerin yaşadığı zorluklarla sağlıklı bir şekilde bahsedilmezse, ilerde onların depresyon ve kaygı bozuklukları yaşamalarına sebep olacağı gibi, ayni zamanda kedine zarar verme veya intihar düşüncelerine de neden olabileceği bilinmelidir. Goethe Faust göğsümün içinde ah iki farklı insan yaşıyor derken aslında borderline kişilik bozukluğundan bahsetmiştir. Borderline kişilik bozukluğu olan kişilerde çok ani duygusal dalgalanmalar, şiddet, öfke, kimlik sorunları, çabuk sıkılma, aceleci davranma ön bireyler ilişkilerinde, benlik duygularında aşırı tutarsızlık yaşarlar. Bir gün sevgisinden göklere çıkartıp yücelttiği insanı ertesi gün dibe vurabilir veya bir gün kendisiyle gurur duyarken diğer gün kendisinden nefret edebileceği bir davranış gösterebilirler. İlişkileri oldukça tutarsızdır, çünkü sevgiden nefrete çok çabuk geçebilirler ve dürtüleriyle hareket ederler. Ayrıca, öfkelerini kontrol etmekte çok öfkeyi ya kendilerinden intihara teşebbüsle ya da etrafındaki kişilerden bozukluğa sahip olan bireyler aşırı derecede terk edilme korkusu da yaşarlar bu yüzden aslında ne kadar sevip nefret etseler de sahip olduğu ilişkiden de çok fazla uzaklaşmak istemezler. Bununla beraber cinsel ilişkileri de fırtınalıdır ; kontrolsüz cinsel ilişki isteği, sık eş değiştirme, aldatma, aldatılma, hemen orgazm olamama veya aşırı bağlandığı kişiden bir anda nefret etme bu kimliğe uygun bir açıklama olabilir. Çoğu zaman ilişkilerinde sağdık kalamazlar ve zorlu ilişkileri seçerler. Diğer bir deyişle bu bireylerin birlikte olmak istediği kişilerin de psikolojik geçmişi kabarıktır. İlişkinin verdiği doyum ve kendisini iyi hissetmek önemli olduğu için o kişiyle bir süre beraber olup bir anda aklında olanları, olayları anlamaya yönelik bir sisteme sahiptir. Belirsizlik bizleri rahatsız eder. Bundan dolayı ister istemez kendimizi veya insanları belirli kategorilere sokmak isteriz. Bu bize o kişiye veya kendimize nasıl davranacağımızı belirler. Bundan dolayıdır ki psikolojik etiketlemeleri de çok sık duyarız ; depresifim; manik depresifim; o bir psikopat; şizofren resmen gibi. Bunları söylediğimde genel anlamda bir çerçeve oluşur aklınızda ve kişiyi anlama süresini kısaltır ancak eğer bu etiketleri fazla benimsersek işin seyri değişir. Bundan dolayı bu sınırda kişilik bozukluğu hakkında biraz daha detaylı bilgi vermek istiyorum. Borderline kişilik bozukluğunun dört farklı tipi vardır1 Bezgin Borderline bağımlı kişilik bozukluğuna benzer. Ne olursa olsun asla kazanamayacaklarına inanırlar ve böylelikle insanlardan kaçmaya eğilimlidirler. Diğer taraftan da değerlerini anlayabilecekleri birilerini bulmayı hayal ederler. Biraz Dürtüsel Borderline ise çapkın, çekici ama güvenilmez tiplerdir. Çabucak sıkılırlar ve yüksek derece enerjiklerdir. Bu insanlar tahmin ettiğiniz gibi düşünmeden hareket ederler ve çoğu zaman başlarını belaya sokarlar. Bu tarz bir insandan çabuk etkilenme söz konusu Asabi Borderline kişiliğe sahip olanlar hem öngörülemez, öfkeli ve sabırsız olarak tanımlanırken aynı zamanda hoşnutsuz, kötümser ve meydan okuyan olarak tanımlanır. Bu insanlar karşısındaki kişiye güven duymak isteyip duymaya çalışmakla hayal kırıklığına uğrama korkusundan dolayı bir duvar örme arasında gidip gelirler. Bu tarzda aynı zamanda yoğun bir öfke de Kendine zarar veren Borderline kişiliğine sahip olan bireylerde ise daimi bir karamsarlık söz konusudur. Kendilerinden çok nefret ederler ve kendilerine zarar verici davranışlara veya sınırda kişilik bozukluğu daha çok kadınlarda görülmekle beraber erkeklerde de oldukça görülür ancak cinsiyet farklılıkları vardır; kadınlar daha çok kendilerini suçlamaya eğimliyken erkekler karşısındaki kişiyi suçlar veya cezalandırmaya çalışır. Sınırda kişiliğe sahip olan bireyler anlayışlı, dingin bir partner ararlar ancak mutlak suretle yardıma ihtiyaçları vardır çünkü her ne kadar bu kişiler aslında çok renkli, eğlenceli ve etkileyici olsa da bedeli oldukça bahsettiğimiz özelliklere sahip birisiyle sağlıklı bir ilişki kurmak kolay değil. Eğer yazının burasına kadar geldiyseniz eminim ki ay evet’ler havada uçuşuyordur. Herkes geçmişten bir yerden bu özelliklere sahip birisiyle olmuştur. Bir Issız Adam misali. Ancak her ne kadar benzer özellikler çıksa da borderline kişilik bozukluğu toplumun %2’sinde görülmektedir. Bu bozukluğa temel hazırlayan nedenlerin içerisinde geçmişte yaşanan fiziksel ve duygusal taciz veya şiddet, çocuklukta yaşanan travmatik yaşantıları sayabiliriz. Hatta terapi odasında bile bir Borderline kişilik bozukluğunu teşhis etmek çok zor YAPABİLİRİZ?Tedavisi zorlu ve uzundur. Bazen ilaç kullanmak gerekir. Bu kişiyle de yaşamak daha önce dediğim gibi zordur. Olabildiğince bu konuda kendinizi geliştirmeli, hastalığı anlamalı ve olayları öyle konusuna gelince de artık biliyorsunuz ki Borderline kişiliğe sahip olmak o kadar kolay değildir. Sevin, aşık olun ve sağlıklı bir birliktelik yaşayın. Yanlış bir ilişki içindeyseniz bunu herhangi bir hastalığa atfetmeden veya içinde bulunduğumuz çağı sorumlu bulmadan çözüme odaklanın. Çözüm gelmiyorsa eminim ki o ilişkiden öğrenebileceğinizi öğrenmişsinizdir. Bir sonraki sefere daha güzelini bulma şansına sahipsiniz. A. Karşı cinsiyetle güçlü ve sürekli bir özdeşim kurma sadece, diğer cinsiyette olmanın getireceği sanılan kültürel üstünlükler için bir istek duyma olarak değil. Çocuklarda bu bozukluk aşağıdakilerden dördü ya da daha fazlası ile kendini gösterir. 1 diğer cinsiyette olma isteğini ya da ısrarını yineleyici bir biçimde dile getirme 2 erkek çocukların aykırı giyimi yeğlemesi ya da kadınsı giyim kuşamı taklit etmesi; kız çocuklarının sadece kalıplaşmış alışılagelen erkeksi giysiler giyme konusunda ısrar etmesi 3 İmgesel oyunlarda güçlü bir biçimde ve sürekli olarak karşı cinsin rollerini oynamayı yeğleme ya da sürekli olarak diğer cinsiyette olma fantezileri taşıma 4 Karşı cinsin alışılagelmiş oyunlarına ve eğlencelerine katılma konusunda yoğun bir istek duyma 5 Özellikle karşı cinsten oyun arkadaşları seçme Ergenlerde ve erişkinlerde bu bozukluk diğer cinsiyette olma isteğini dile getirme, sıklıkla kendini diğer cinsiyetteymiş gibi gösterme, diğer cinsiyetteymiş gibi yaşamayı ya da davranılmayı isteme ya da diğer cinsiyete özgü duygularının ve tepkilerinin olduğuna ilişkin bir inanç taşıma gibi semptomlarla kendini gösterir. B. Cinsiyetine ilişkin sürekli bir rahatsızlık duyma ya da cinsiyetinin gerektirdiği cinsel rol için uygun olmadığı duyumunun olması. Çocuklarda bu bozukluk aşağıdakilerden herhangi biri ile kendini gösterir Erkek çocuklarında, penis ya da testislerinin iğrenç olduğunu, ileride yok olacaklarını ya da bir penis sahibi olmamanın daha iyi olacağını öne sürme, kuralsız kaba saba oyunlardan tiksinme ya da erkeklere özgü oyuncakları, oyunları ve etkinlikleri reddetme; kız çocuklarında oturarak idrar yapmayı reddetme, penisinin olduğunu ya da ileride bir penisinin olacağını ileri sürme, göğüslerinin büyümesini ya da menstrüasyon görmeyi istememe üzerinde durma ya da olağan kadınsı giysilere karşı ileri derecede tiksinti duyma. Ergenlerde ve erişkinlerde bu bozukluk primer ve sekonder cinsiyet özelliklerinden kurtulma üzerine kafa yorma örn. diğer cinsiyeti taklit etmek için cinsiyet özelliklerini fiziksel 110 olarak değiştirmek üzere hormon, cerrahi ya da başka tür bir girişim uygulanmasını isteme ya da yanlış cinsiyette doğduğuna ilişkin bir inanç taşıma gibi semptomlarla kendini gösterir. C. Bu bozukluk fiziksel bir interseks durumu ile birlikte gitmemektedir. D. Bu bozukluk, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur. Cinsel Kimlik Bozuklukları Cinsel Kimlik Bozuklukları, kişinin genetik olarak kodlanmış olan cinsiyetinden ve cinsel kimliğinden rahatsız olma durumlarını içerir. Uluslararası Bilimsel Sınıflama bu bozuklukların doğuştan olduğunu kabul etmektedir. İlk bilimsel tanımlamalar 1950 lerde yapılırken 1980 sonrasında tanı sınıflamaları yapılmıştır. Psikoseksüel gelişim 2 yaşın sonlarına doğru cinsiyet farkındalığının oluşmasıyla başlar. Cinsel yönelim ise erken ergenlik döneminde oluşmaya başlar. Ergenlik döneminin tamamlanmasıyla beraber Cinsel Kimlik oluşur. Cinsel Kimlik Bozukluklarının ne kadar yaygın olduğuyla ilgili kesin sonuç gösteren çalışmalar yapılamamaktadır. Cinsel Kimlik Bozuklukları nedenleri arasında genetik, endokrin, sosyal ve psikodinamik etkenler rol oynar. Okul öncesi dönemde bir çok erkek çocuk kız kıyafetlerini giyer, oyunlarda anne rolüne girebilirler. Bu dönemin normalde kısa ve geçici olması gerekir. Okul dönemiyle beraber bu tür davranışların geçmesi beklenir. Cinsel Kimlik Bozukluğunda ise çocukluğun ilk yıllarından başlayarak sürekli şekilde karşı cinse özgü oyunlar,oyuncaklar ilgilenir ve davranışlarda bulunurlar. Yapılan çalışmalar cinsel kimlik sorunu yaşayan çocukların çoğunda 4 yaşından önce bu davranışların olduğunu gösterir. Çevrenin müdahalesine rağmen çocuklar istekleri konusunda ısrarcı olurlar. Çoğu zaman aileler bu durumu fark ederler ve geçici olduğunu düşünerek önemsemezler. Bu durumun uzun sürmesi sonrası bir kısım aile kaygılanırken bir kısım aile görmezden gelmeye devam ederler. Bu durumu çoğu aile kabul etmek istemez ve bu durumla yüzleşmekten kaçınırlar. Özellikle babalar bu durumu görmezden gelip bu konuları gündeme gelmesinden rahatsız olurlar. Çocuklarda Cinsel Kimlik Bozukluğu Tanı Ölçütleri Karşı cinsiyetle güçlü ve sürekli özdeşim kurma Diğer cinsiyetten olma isteğini ya da ısrarını yineleyici şekilde dile getirme Ör Ben kız olmak istemiyorum..? Erkek çocuklarının kız kıyafetleri, Kız çocuklarının erkek kıyafeti giyme konusunda ısrar etmesi ör Erkeklerin etek giymek istemesi, Kızların pantolon şort giymek istemesi.. Oynadıkları oyunda sürekli ve çok istekli olarak karşı cins rollerini oynamayı isteme ör evcilikte kız çocuğun baba olmak, erkek çocuğun anne olmak istemesi.. Karşı cinsin oynadığı oynama konusunda ısrar etme ör kız çocuğun futbol oynaması, erkek çocuğun evcilik oynaması.. Karşı cinsle oynamayı ısrarla tercih etme ör erkek çocuğun ilkokulda sürekli kızlarla oynaması.., kızların erkeklerle futbol oynaması.. *Çocukluk döneminde erkek çocuklar cinsel organlarından rahatsız olduklarını ilerde onun kaybolmasını istediklerini dile getirebilirler. Erkek çocuklar erkeklerle ,kız çocuklarda kızlarda oynamayı tercih etmezler. Erkek çocuklar kız kıyafetleri giymeyi, kız davranışlarında bulunmayı tercih ederler. Kızlar ise erkek kıyafeti giymeyi, erkek davranışlarında bulunmayı tercih çocuklarda oturarak idrarını yapmayı reddedebilirler. Kız çocuklar ilerde erkekler gibi cinsel organının olacağını düşünebilirler. Bazen bu isteklerini dile getirebilirler. *Ergenlerde Anne ve babaları bu konuda baskıcı değilse açık açık kendi cinsel gelişimi ile ilgili dile getirmeye başlayabilirler ancak bu çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bu isteklerini seçimleri ve davranışlarıyla genelde gösterirler. Erkekler kızlar gibi saçlarını uzatabilir,kestirebilir, hafif makyaj yapabilir, kıyafet seçimlerini daha çok bol,renkli, cinsel organlarını göstermeyen elbiselerden seçerler cinsel organlarından rahatsız oldukları için, istenmeyen kıllarını, tüylerini alabilirler…Kızlar ise özellikle göğüslerinin gözükmesinden rahatsız olurlar, kısa saçı ve giyim olarakta pantolonu tercih ederler. Kız çocuklar erkek vücuduna sahip olabilmek için özellikle vücud geliştirme gibi erkek sporlarıyla aşırı uğraşabilirler. *Ergenliğin sonuna gelinmesi ile beraber cinsel organlarından rahatsız olma ciddi şekilde artar. Ergenlik döneminde bunu kıyafet seçimleriye yapabilirken yaşın büyümesiyle beraber cinsel organlarının varlığından ciddi anlamda rahatsız olurlar. Bu rahatsızlıktan dolayı cinsel organlarından kurtulmaya yönelik girişimlerde bulunurlar. Çoğu zaman kendi başlarına hormon kullanırlar. Buda sağlık açısından büyük riskler doğurur. Cinsel Kimlik Bozukluğunun karıştığı durumlar nelerdir? Karşıt Giysicilik Cinsel Kimlik Bozukluğundaki gibi biyoloji cinsiyetlerinden rahatsız olmazlar. Kendi cinsiyet özelliklerinden memnundurlar ama sadece kıyafet olarak karşı cins kıyafetlerini tercih ederler. Ör Kız çocuklara pantolon giymek isteyebilir ama erkek oyunları oynamaz.. Eşcinsellik Homoseksüalite Cinsel Kimlik Bozukluğundan farklı olarak kendi cinsiyet özelliklerinden memnundur. Kendi cinsine karşı cinsel yönelimleri vardır. Cinsel Kimlik Karmaşası Ergenlik döneminde ortaya çıkan cinsel gelişimle ile karmaşadır. Bu ergenlerin geçmiş öykülerinde karşı cins rol davranışları göstermezler. Psikoterapiyle beraber Cinsel Kimlik karmaşası kaybolur. İnterseksüalite Ara Cinsiyet Durumları Kişinin genetik yapısıyla uygun olmayan cinsel organların gelişimi vardır. Genetik ve fiziksel olarak her iki cinsin cinsel organları mevcuttur. Bu durum Turner Sendromu, Klinefelter Sendromu, Konjenital Adrenal Hiperplazi, Psödohermafroditizm bozukluklarında görülür. Her iki cinsiyetin rol davranışı görülebilir. Bu durumda doğumdan itibaren, üroloji, çocuk cerrahisi ve çocuk psikiyatrisi doktorlarının beraber çalışıp çocuğun kimlik seçiminde yardımcı olmaları gerekir. TEDAVİ Tedavide en önemli basamak tanın doğru şekilde konulmasıdır. Diğer önemli bir noktada erken tanıdır. Ne kadar erken tanı konursa bu durum eklenecek diğer psikopatolojilerin önlenmesi açısından önemli olur. Sosyakültürel durumlar tanın konması ve tedavinin düzenlenmesi açısından en önemli rolü oynar. Aile ile beraber çalışmak ,durumu beraber değerlendirmek çok önemlidir. Çoğu zaman Cinsel Kimlik Bozukluğu olan çocuklar erişkin olduğunda kendi başına tedavi arayışlarına girer. Bunda da en önemli etken ailenin ve çevrenin bu durumu kabul etmemesidir. Aileler, özellikle babalar, çoğu zaman durumu inkar ederler. Aslında herkes durumun farkında olmasına rağmen çoğu zaman bastırma ya da yok sayma yöntemleriyle aileler durumun düzeleceğini sanarlar. Aslında çocuklar küçük yaşlarda oyun,oyuncak ve arkadaş seçimleriyle durumu ailelerini konuşmadan anlatırlar. Daha ilerleyen yaşlarda ise bu durumdan rahatsız olduklarını davranışlarına ve en sonunda da duygularına yansıtırlar. Aileleri ve çevreleri tarafından anlaşılmadığını düşündükleri zaman kendilerini iç dünyalarına geçici olarak , bazende kalıcı olarak kapatabilirler. Geç tanı ve tedavi özellikle ergenlerin yanlış arkadaş ve çevre seçimlerine, evden uzaklaşmaya, evden kaçmaya, diğer psikiyatrik bozuklukların depresyon, kaygı bozuklukları, intihar ve girişimlerine, davranım bozukluklarının, madde bağımlığının gelişmesine, hormon gibi yanlış tedavi seçimi sonrası diğer sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına yol açar. Yukardaki nedenlerden dolayı durumdam şüphelendiğimiz zaman yardım almamız çok önemlidir… Konu ile ilgili video için lütfen tıklayınız.. Borderline, sınırda kişilik bozukluğu olarak da bilinen ve kişilerin ciddi şekilde zarar görmelerine neden olabilecek bir psikolojik rahatsızlıktır. Destek alınmadan borderline rahatsızlığının üstesinden gelmek mümkün değildir. İki uçlu bir bozukluk olarak kendini gösteren boderline, ani duygu ve durum değişimlerini temele alır. Bipolar bozukluk ile sıklıkla karıştırılan bu durum aslında bipolar bozukluk ile büyük ölçüde benzerlik gösterir ve karıştırılması mümkündür. Temel yapısı gereği sınırda kişilik bozukluğu yani borderline ile bipolar bozukluğun birbirinden ayrılması Kişilik Bozukluğu Nedir?Borderline kişilik bozukluğu genel anlamda bir kişilik bozukluğudur. Kişinin kendine dair net algıları olmaz, duygular tutarsız şekildedir. Bipolar bozukluğa yakın bir psikolojik rahatsızlık olan borderline kişilik bozukluğu özellikle de gençlik döneminde görülmeye başlar. İlerleyen yaşlarda ise etkisini giderek arttırır. Dissosiyatif belirtiler ile kendini gösteren borderline kişilik bozukluğu, aşırı tepki görülmesine de neden olur. Her bir duygu uç noktalarda yaşanır. Kişiler çok neşeli bir mutluluk ve ardından çok yıkıcı bir üzüntü dönem yaşayabilir. Aynı şekilde öfke, sevinç, umutsuzluk gibi pek çok duygu da yoğun şekilde güven duygusuna sahip olan borderline kişilik bozukluğu sahibi kişiler ayrıca değer verdikleri insana adeta tapar. Onun olumsuz yönlerini görmekten kaçınır. Onun sevgi ve güvenini elde etmek için ellerinden geleni yaparlar. Eğer karşılık göremezlerse değer verdikleri ve taparcasına sevdikleri kişi onlar için bir düşmana dönüşebilir. Bu durum kişilerin duyguları için çok tehlikeli ve yıkıcıdır. Borderline Kişilik Bozukluğu BelirtileriBKB tanısı almış kişilerde ani ruh değişimi ortaya çıkar. Bu kişiler sık sık yaşam içindeki rollerini sorgular. Diğer yandan gerçeklik kaybı da yaşarlar. Sürekli olarak yaşama dair sorgulama yaparlar. Bu tür düşünceler hızlı bir şekilde devam yandan kişinin düşünce süreci o kadar hızlı devam eder ki kişinin değer yargıları değişir. Borderline Kişilik Bozukluğu kişinin gri alanlarını görmesini engeller. Bu tür kişilere göre ortaya çıkan durum ya iyidir ya da kötüdür. Ortalama bir durum onlar için pek mümkün yüzden bir duruma dair fikirleri bir anda değişir. İnsanlarla ilişkileri de böyledir. Bir gün önce çok samimi olduğu kişiye dair bir gün sonra yoğun öfke besleyebilir. Bu durum ise ikili ilişkilerin istikrarsız olmasına neden olur.• Duygularını çok uçta yaşar.• Benlik duygusunda ani değişim ortaya çıkar.• Bazı kişilerde intihar düşünceleri oluşur.• Riskli davranışlar artar hızlı araba sürme, korunmasız cinsel ilişki, kumar oynama, fazla para harcama, madde ve alkol kullanımında artış.• Aniden ruh halinde değişim ortaya çıkar bir anda mutluyken bir anda mutsuz olur vs..• Yaşadığı durumlar karşısında yoğun öfke ortaya çıkar ve bu durum ise öfke kontrol bozukluğuna neden olur.• Çevresindeki inşalara karşı güvenmekte Kişilik Bozukluğu Neden Olur?Kişilik bozukluklarından biri olan borderline kişilik bozukluğu farklı nedenlere bağlı şekilde ortaya çıkabilir. Çevresel, genetik ve bireysel faktörler nedeniyle borderline ortaya çıkması mümkündür. Bu nedenle aslında borderline kişilik bozukluğu tek bir nedene bağlı şekilde görülmez. Farklı rahatsızlıkların ya da durumların bir araya gelmesi durumunda da borderline ortaya Faktörlere Bağlı Borderline Kişilik BozukluğuBoderline kişilik bozukluğunun genetik temelleri olduğu görülmüştür. Birinci dereceden yakında borderline kişilik bozukluğu varsa kişide görülme riski de mevcuttur. Bu durumun çevresel faktörlerden uzak kalarak olasılığının azaltılması mümkündür. Özellikle de genetik yatkınlığı olan kişilerin çevresel etkenlerden uzak kalması bu rahatsızlığın görülme riskini Faktörler ve Borderline Kişilik BozukluğuBorderline kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerin beyin yapılarında fonksiyonel ve yapısal farklar olduğu görülmüştür. Bu farkların borderline kişilik bozukluğu rahatsızlığının ortaya çıkmasında etkili olabileceği görülmüştür. Yine de yapılan çalışmalar bu yapısal ve fonksiyonel farkların rahatsızlığın ilerlemesine ne derece etki ettiğini henüz ortaya koyamamıştır. Kişilerin beyninde görülen farklı durumlar bu rahatsızlığa yola açabilir. Ancak pek çok rahatsızlıkta olduğu gibi borderline kişilik bozukluğunda da tek bir etken, rahatsızlığın ortaya çıkması için yeterli Faktörler ve Borderline Kişilik BozukluğuKişilerin borderline kişilik bozukluğuna sahip olması, çeşitli çevresel faktörlere bağlı olabilir. Sosyal ilişkiler, kültürel bağlar, yaşanan çevre, aile, arkadaşlar, yaşanan her türlü olay borderline rahatsızlığının ortaya çıkmasını tetikleyebilir. Özellikle de travmatik olaylar ön plana çıkar. Hemen hemen her psikolojik rahatsızlıkta büyük öneme sahip olan travmatik olaylar borderline için de bir tetikleyicidir. Kişilerin travmatik olaylar yaşadıktan sonra destek alması çok önemlidir. Aksi takdirde travmatik olaylar farklı psikolojik rahatsızlıkları kişilik bozukluğunu şu çevresel faktörler tetikleyebilir• Çocukluk döneminde ihmal edilme• Taciz, tecavüz ve cinsel istismara maruz kalma• Terk edilme• Büyük kayıplar yaşanması• Travmatik olaylar yaşanması• Uzun süreli olumsuz durumlara maruz kalma• Şiddete maruz kalmaGörüldüğü üzere farklı pek çok çevresel etken kişiler için bir borderline tetikleyicisi olabilir. Bunlara daha pek çok durum da eklenebilir. Gün içinde yaşanan sarsıcı olaylar, ciddi travmatik olaylar ya da farklı durumlar tetikleyici çevresel faktörlerdir. Bu faktörlerin her birinden uzak kalmak aslında bu rahatsızlıktan uzak kalmak için de Kişilik Bozukluğunun BelirtileriSınırda kişilik bozukluğunun pek çok farklı belirtisi mevcuttur. Bu belirtiler içinden beş tanesinin şiddetli şekilde görülüyor olması sınırda kişilik bozukluğu olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilir. Peki, bu belirtiler nelerdir?Terk Edilmekten ve Yalnız Kalmaktan KorkmakSınırda kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler genellikle terk edilmekten ve yalnız kalmaktan korkarlar. Bu nedenle de sevdikleri, kaybetmekten korktukları kişilere sarılma ve benzeri davranışlar gösterebilirler. Sürekli olarak onlara bu yalnız kalma ve terk edilme korkularından bahsedebilirler. Ayrıca kişiler terk edileceklerini düşündükleri için çoğu zaman sosyal ilişkilerine de büyük ölçüde zarar edilmekten korkmak yalnızca romantik ilişkilerde görülmez. Ayrıca kişilerin arkadaş ilişkilerinde de terk edilme korkusu yaşanabilir. Aile tarafından terk edilmekten, arkadaşlar tarafından yalnız bırakılmaktan korkmak olasıdır. Özellikle de arkadaşlarının onu istemediği düşüncesi sürekli olarak kişinin aklını yorar. Bu tür düşünceler kişilerin sosyal ilişkilerini, günlük yaşamlarını ve sağlıklı şekilde düşünmelerini DeğerlilikBoderline kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler çevrelerindekilerin bazılarını yüceltme derecesinde över. Onlara değer verir ve aslında olmadıkları iyi karakter özelliklerinin onlarda olduğunu varsayar. Bunun yanı sıra başka kişilerin de değersiz olduğunu, kötü niyetli olduklarını söyler. Bu durum zamanla değişim de gösterebilir. Örneğin önceden çok yüceltilen kişiler kısa zamanda aşağılanan biri olarak görülmeye başlanabilir. Aynı şekilde aşağılanan ve değersiz görülen kişiler de kısa zamanda çok değerli olarak görülen önemli kişiler olarak sevilmeye üzere borderline kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler tutarsız şekilde çevrelerindekilere değer biçer. Yeni tanıştıkları insanları çok yakın arkadaşları olarak görebilirler. Aynı şekilde yeni tanıştıkları kişiler onlar için çok değerli ve önemli olabilir. Bu her ne kadar yanlış bir durum gibi görülmese de sosyal ilişkiler için tehlikeli olabilecek bir durumdur. Tutarsız şekilde değer biçen borderline kişilik bozukluğuna sahip kişiler yalnızca sosyal çevrelerini olumsuz şekilde etkilemekle kalmaz. Aynı zamanda gerçek ilişkiler kuramayabilir. Değerli gördüğü kişiler yalnızca birkaç kez gördüğü insanlar bile olabilir. Bu da aslında gerçek sosyal ilişkiler kurulmasını ve Ahlaki DeğişimlerKişilerde zamanla kültürel ve ahlaki değişimler gözlemlenmeye başlar. Bu kültürel ve ahlaki değişimler çok ani şekilde ortaya çıkabilen çok radikal değişimler olabilir. Örneğin kısa zamanda çeşitli ahlaki değerlerden ortada hiçbir etken yokken vazgeçilebilir. Bu tür davranışlar hiçbir etken olmadan ortaya çıkabilir. Benimsenen kültür kısa sürede terk edilebilir. Başka bir kültür ile iç içe olunmamasına rağmen benimsenebilir. Bu durumlar kişilerin kendilerini yansıtmasının önüne geçer. Farklı biri gibi davranmaya Verici HareketlerBorderline kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler farkında olmadan ya da farkında olarak pek çok zarar verici hareket yapabilirler. Bunlar illa ki fiziki şekilde zarar verici hareketler olmak zorunda değildir. Kişiler çok fazla para harcama eğilimi içinde olabilir. Benzer şekilde işe gitmekten kaçınıyor olabilir. Sosyal yaşamlarını zedeleyici hareketler yapıyor olabilirler. Bunların yanı sıra fiziki anlamda da zarar verici davranışları farkında olmadan yapıyor olabilirler. Örneğin şiddet ve saldırganlık içeren cinsel birliktelik içinde olma eğilimine sahip olabilirler. Tıkınırcasına yiyip sonrasında istifra edebilir ya da madde kullanımına yönelebilirler. Bunlar gibi farklı pek çok zarar verici harekette bulunmaları kişilik bozukluğu, anlaşılacağı üzere bir kişilik bozukluğudur. Kişinin kendi karakterine ters olsa dahi bazı hareketleri yapması gözlemlenebilir. Zarar verici bu farklı hareketler de iyi birer örnektir. Özellikle de kişilerin madde kullanma, çok para harcama gibi eğilimleri farkında olmadan kendilerine zarar vermelerine neden olur. Bu tür hareketler yakın çevre tarafından görüldüğü zaman psikolojik yardım için desteklenmesi Meyilli DüşüncelerKişiler borderline kişilik bozukluğuna sahip olduğu zaman intihara meyilli düşünceleri de olabilir. Kişilerin depresif dönemde oldukları zamanda intihara yönelik düşüncelerinin ağır basması ve sonrasında da intihar girişimlerinde bulunmaları mümkündür. Bu nedenle de kendini kesme, belli yerlerini yakma, ellerini kapı ve benzeri alanlara sıkıştırma gibi davranışlar içinde olunabilir. Bu tür davranışlar kişilerin intihara meyilli şekilde hareket ettiklerini kendilerine çok ciddi zararlar verebilirler. Örneğin kendilerini hareket halindeki bir aracın önüne atabilirler, vücutlarındaki kritik yerleri kesebilirler. Yüksek bir yerden atlama eğilimi içinde olabilirler, kendilerini başkalarına dövdürmek için uğraşabilirler. Bu tür davranışların her biri ölümcül şekilde sonuçlanabilecek kazalar ile karşılaşmaya neden olmaktadır. Bu nedenle de oldukça tehlikelidir. Kişilerin borderline kişilik bozukluğu durumunun bu noktaya ilerlemeden tedavi edilmesi ve kontrol edilmesi oldukça Duygu Durum DeğişimleriKişiler tıpkı bipolar bozuklukta olduğu gibi ani olarak pek çok duygu durum değişikliği içinde olabilirler. Örneğin birkaç saat boyunca çok keyifli, neşeli ve enerjik olup bir anda umutsuz, mutsuz ve depresif bir ruh haline bürünebilirler. Bu durumlar da aslında bipolar bozukluk ile aynı şekilde işler. Kişilerin bu ani duygu durum değişimleri okul hayatlarına, işlerine, günlük hayatlarına, sosyal ilişkilerine ve daha pek çok duruma da önemli şekilde etki etmektedir. Bu nedenle de destek alınması, bu ani duygu durum değişimlerinden uzak kalması için en temel ve kesin çözüm olacaktır. Ani duygu değişimleri kişilerin kendilerini de ciddi şekilde etkiler. Belli bir duygu net şekilde olması gerektiği gibi yaşanamaz. Mutlu olunması gereken bir anda öfkeli olunabilir, herhangi bir duygu anlık olarak değişerek her an yaşanacak duyguyu olumsuz etkileyebilir. Kişilerin sağlıklı bir düşünce ve duygu yapısına sahip olması, onların günlük yaşamını da sağlıklı şekilde geçirmesine yarar. Duyguların ani değişkenlik içinde olması ise günlük hayatın olumsuz etkilenmesine neden Kontrolünün SağlanamamasıÖfke kontrolünün sağlanamaması durumu borderline kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerde sıklıkla gözlemlenmektedir. Çünkü duygu değişimlerine hakim olmak pek mümkün olmaz. Çok sakin duran birinin herhangi bir olay karşısında aşırı şekilde sert ve saldırgan tepki göstermesi mümkündür. Kişiler öfkelerini kontrol edemez. Bu nedenle de saldırgan davranışlar içinde olmaları mümkündür. Kavgaya karışma eğilimi içinde olurlar, sürekli şiddet içerikli hareketlerde bulunurlar. Çığlık atma ve ses yükseltme davranışı gösterirler. Bu gibi durumlar da öfke kontrolünün kolay kolay sağlanamadığının göstergesidir. Çok basit durumlarda bile aşırı tepki gösterilebilir. Örneğin birinin yolda yürürken koluna çarpması, borderline sahibi kişinin sinirlenmesine neden olabilir. Bu gibi durumlar borderline kişilik bozukluğu olanların çevresi ile iletişimlerini etkileyebilir. Ayrıca günlük yaşamda duygu değişimlerinin ani olması da ciddi bir olumsuz etkiye BozukluklarıKişiler çeşitli konularda kaygı bozukluklarına sahip olabilirler. Bu kaygı bozuklukları özellikle de bahsedildiği üzere terk edilme, yalnız kalma, sevilmeme gibi konularda olabilmektedir. Ayrıca onlara yalan söylendiği üzerine de çeşitli kaygı bozukluklarına sahip olabilirler. Kendilerine kötülük yapılacağını düşünebilirler. Gelip geçişi şekilde bu tür davranışlara sahip olabilirler. Bu nedenle de kişilerin kaygı bozuklukları ara sıra ortaya çıkar ve kendilerini etkili şekilde gösterebilirler. Kaygı bozuklukları sağlıklı ve nitelikli düşünmenin önüne geçer. Özellikle de kaygı bozuklukları doğru ve üzerine düşünülmüş kararlar alınmasını etkiler. Bu durumda kaygı bozukluklarının mevcut olduğu fark edilirse kişilerin psikolojik destek için yönlendirilmesi gereklidir. Kaygılar her türlü durumu etkileyebileceği için bunlardan uzak olmak günlük hayatı da ÖzellikleriÖnceki yazılarda da belirtildiği gibi kişinin yaşamı bu durumdan oldukça olumsuz etkilenir. Bu yüzden kişinin kendini takip etmesi birincil koşuldur. Burada belirtilerin ortaya çıkması kişinin eğitim hayatını direkt olarak etkiler.• Bir anda istifa etme ve iş değiştirme• Eğer ki evliyse evliliği devam ettirmekte zorlanma• Sıklıkla partner değiştirme• İlişkilerde bağlanma problemi yaşama• Riskli davranışlar sonucunda hayatını riske atma• Dürtüsel davranışlar sergileme• Dürtüsel davranış sonucunda ortaya çıkan riskli konularla ilgili pişmanlık yaşama• Bunlar istenmeyen hamilelik, cinsel hastalıklar ya da yasal suçlar depresyon, anksiyete, madde kullanımı, tssb, yeme bozuklukları gibi durumları da direkt olarak BelirtilerKişiler borderline kişilik bozukluğuna sahip oldukları zaman dissosiyatif belirtiler göstermeleri mümkündür. Bunlar genellikle iletişim kurmakta zorlanma, kendini ifade edememe, konuşma sırasında zorlanma ve benzeri şekillerde ortaya çıkar. Bu tür durumların tamamı da dissosiyatif belirtilerdir. Bu durumlar yalnızca kişinin sosyal yaşamını ve ilişkilerini etkilemekle kalmaz. Aynı zamanda da kişilerin psikolojilerinin olumsuz şekilde etkilenmesine neden İnsanlar Yalan Söylüyor mu?Borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin yalan söylediğine dair genel bir görüş mevcuttur. Aslında borderline kişilik bozukluğuna sahip kişiler yalan söylemez. Onların doğru kavramına göre bunlar bir yalan değildir. Kişiler çok içten şekilde birini çok sevebilir ancak birkaç gün sonrasında bu arkadaşı ile yaşadığı ufak bir olaydan etkilenip ondan hoşlanmamaya başlayabilir. Bu durum onların yalan söylediği anlamına gelmez. Aslında onlar için doğru olan bu durum, dışarıdan bakıldığında yalan söyleniyor gibi algılanabilir. Yine de kişilik bozukluklarında kimi zaman bilinçli şekilde, belli bir amaca yönelik şekilde yalan söylenmesi de sıklıkla zaman boderline kişilik bozukluğu olan kişiler ilgi görmek, sevilmek, dikkat çekmek ya da kendilerine kötü davranıldığını ortaya koymak için yalan söyleyebilirler. Bunu bilerek yaparlar ve yalan söylediklerinin farkındadırlar. Bu durumda her insan gibi yalan söyleyebilirler. Ancak kimi zaman borderline kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler patolojik yalancılık olarak tanımlanan şekilde yalan söyleyebilirler. Bu durumu sık sık kullanabilirler ve herhangi bir olayda kendilerini haklı çıkarmak, sevgi ya da ilgi görmek için yalan söylemek alışkanlık halini yalancılık, kişilik bozukluklarında sıklıkla görülmekte olan bir durumdur. Bu durumda kişiler bilinçli şekilde bir nedene bağlı olarak yalan söylerler. Bir sorumluluk almaktan, sorun yaşamaktan kaçmak için sıklıkla yalan söyleyen kişilerde patolojik yalancılık olduğu söylenebilir. Kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerde görülebilen patolojik yalancılık, alışkanlık halini aldığı zaman bunu ortadan kaldırmak elbette zor olabilir. Günlük hayatta yapılan her şey için yalan söyler hale gelmek mümkündür. Uygulanan terapiler yardımıyla kişilik bozukluklarından ve patolojik yalancılıktan kurtulmak da mümkün Kişilik Bozukluğu Kimlerde Görülür?Özellikle de ergenlik döneminde görülmeye başlayan borderline kişilik bozukluğu, farklı yaş gruplarında da kendini gösterebilir. Kalıtsal ve çevresel faktörler ile tetiklenebilen borderline, yetişkinlerde, gençlerde ve yaşlılarda görülebilen bir kişilik bozukluğudur. Kimi zaman çocuklarda dahi görüldüğü yakınlıktaki aile bireylerinde borderline kişilik bozukluğu olduğunda aile içindeki kişilerde de borderline görülme olasılığı mevcuttur. Bu durumda düzenli şekilde destek almak, çeşitli olaylar yaşandığı zaman bu konuda yardım almak ve çevresel faktörleri en aza indirmek gereklidir. Kişilerin kalıtsal faktörlere bağlı şekilde borderline kişilik bozukluğu sergilemesinin en önemli nedenlerinden biri, çevresel faktörler tarafından özellikle de ergenlik döneminde kişilik bozuklukları gözlemlenebilir. Bu dönem gençler için zorlayıcı olabilir. Yaşanan basit problemler ve kişilik algısı gençlerde farklı psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Boderline kişilik bozukluğu da bunlardan biridir. Özellikle de stres gibi temel faktörlere maruz kalan gençler boderline kişilik bozukluğuna daha yatkın hale gelirler. Yaşanan farklı zorluklar da eklendiği zaman destek almadan bu dönemi atlatmak zor hale erkeklerden daha çok görüldüğü tespit edilen BKB, depresyon gibi farklı rahatsızlıklardan farklıdır. Depresyon hemen hemen her yaş grubunda basit nedenlere bağlı şekilde dahi görülebilir. BKB ise bir kişilik bozukluğu olduğundan dolayı basit durumlar onu tetiklemeye yetmez. Kalıtsal ve ciddi çevresel faktörler sonucunda meydana gelebilen bu durum yetişkinleri de ciddi ölçüde etkileyebilir. Yapılan çalışmalarda ergenlik dönemindeki gençlerde daha sık şekilde BKB görüldüğü sonucuna Bozukluk İle Sınırda Kişilik Bozukluğunun FarklarıSınırda kişilik bozukluğu ile bipolar bozukluk sürekli olarak karıştırılmaktadır. Ancak bu rahatsızlıkların aynı şeyler olmadığının anlaşılması gerekir. Bipolar rahatsızlık bir psikotik rahatsızlıktır. Borderline ise kişilik bozukluğu olarak tanımlanır. Her ikisinin de belirtileri çok benzer şekilde ilerlediği için genellikle birbirine yakın olarak görülmektedir ancak genellikle bipolar bozuklukta ilaç tedavisi erken dönemde gelmektedir ve kişilik bozukluğu olarak yani sınırda kişilik bozukluğunda ise bireyler anlık olarak ilaç tedavisine başlamazlar çünkü bu rahatsızlığın temelinde ilişkilerin ve iletişimlerin eksik olmasının yer aldığı düşünülür, sosyal becerilerin eksikliği nedeniyle bireylerin sınırda kişilik bozukluğu durumu içinde olabileceği ihtimali göz önünde bulundurulur. Bu nedenle de sınırda kişilik bozukluğunda öncelikli olarak terapiler uygulanır ve terapilerden alınacak olan çeşitli sonuçlar olumlu bir gelişme gözlemlenmezse ilaçlar ile destek uygulamak uygun görülebilir. Bipolar bozuklukta ise ilaçlar terapiler ile desteklenir. Bu iki rahatsızlık farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan çok benzer psikolojik rahatsızlıklardır ve bireylerin yaşamlarını büyük ölçüde etkileyebilmektedir. Bu nedenle de ikisini ayırt etmek, destek almak ve alınan destek sonucuna bağlı olarak gelişim sergilemek oldukça önemlidir. Bu sayede bireylerin günlük yaşamlarına olduğu gibi devam etmeleri mümkün hale gelebilir. Borderline Hastalığı Olan Kişiler Hangi Ruhsal Hastalıklar Açısından Da Risk Altındadır?Farklı psikolojik rahatsızlıklar birbirini tetikleyebilir. Yoğun stres, sinir, yaşanan travmatik olaylar ve pek çoğu kişilerde görülen psikolojik rahatsızlıklara etki edebilmektedir. Özellikle de kaygılar bu tetikleyicilerin başında yer alır. Kişilerin sahip oldukları kişilik bozukluğu ise depresyon, panik atak, kaygı bozukluğu gibi farklı rahatsızlıkları TetiklenmesiBoderline kişilik bozukluğu ile birlikte görülen rahatsızlıkların başına depresyon yer almaktadır. Kişiler yaşadıkları duygu durum ve kişilik bozukluğuna ek olarak depresyon da hissettiklerinde günlük hayat içinde çıkılmaz bir hal alabilir. Bu durum aslında psikolojik rahatsızlıkların birbirini nasıl tetiklediğini ortaya koyar. Örneğin terk edilmek istemeyen biri bu konu hakkında yaşadığı stres nedeniyle depresyonda farklı nedenlere bağlı şekilde tetiklenebilir. Yaşanan her sarsıcı olay depresyona yönlendirebilmektedir. Kişilik bozuklukları ile birlikte depresyonun görülmesine de sıklıkla rastlanmaktadır. Sürekli değişen duygu durumu, yaşanan ani değişimler ve daha pek çok olay kişilerin depresyona sahip olmasını tetikleyebilir. Kişilik bozuklukları ayrıca çevre ile olan ilişkilere de zarar verebileceği için bu bile tek başına bir depresyon tetikleyici olarak BozukluklarıKişiler yaşanan kaygılardan dolayı zaman içinde kaygı bozuklukları geliştirebilirler. Stresin, bağlılık problemlerinin ön planda olduğu bu durumda kaygı bozukluklarının yaşanması olasıdır. Özellikle de terk edilmekten ve yalnız kalmaktan korkmak, bu kaygıları tetikler. Yaşanan olumsuz olaylar da ayrıca kaygı bozukluklarının meydana gelmesine sebebiyet bağlılık hisseden, değer verme kapasitesi yüksek olan BKB’li kişiler kaygı bozukluklarına yatkındırlar. Karşılarındaki kişiden her zaman verdikleri kadar değer göremeyebilirler. Bu durum aslında onların tutarsı değer verme eğilimlerinden kaynaklanır. Yeni tanıştıkları birine bile çok değer verebilir ve onları en yakın arkadaşları gibi görebilirler. Bu durumda da onları kaybetmek, onlardan ilgi görememek büyük kaygıya neden olur. Yaşanan bu kaygılar zamanla kaygı bozukluğu halini alarak kişinin karşısına AtakSınırda kişilik bozukluğu pek çok psikolojik rahatsızlığı tetiklediği gibi panik atak rahatsızlığını da tetikleyebilir. Panik atak genellikle strese bağlı şekilde görülebilen bir rahatsızlıktır. Kişilik bozukluklarının da temelinde benzer etkenler olduğu için panik atağa yatkınlık mevcuttur. Bu nedenle borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin panik ataktan uzak kalmak için destek alması Kişilik Bozukluğunun Tanısı ve Tedavisi Nasıldır?Boderline kişilik bozukluğunun tanısı için birkaç seans boyunca görüşme gerekebilir. Bu seanslar boyunca kişilik bozukluğuna dair görüşme gerçekleştirilir. Bu süreç içinde çeşitli belirtiler gözlemlenir. Eğer kişide borderline kişilik bozukluğuna dair yeterli belirti görülürse ve istenilen farklı testlerde de bu belirtileri kanıtlar nitelikte semptomlar gözlemlenirse tanı kişilik bozukluğunun belirlenmesi için farklı branşlardan da destek alınabilir. Farklı branşların uygulayacağı çeşitli testler sonucunda fizyolojik belirtiler de net şekilde görülebilir. Ayrıca borderline kişilik bozukluğunun belirlenmesinde çeşitli testler uygulanabilir. Bu testler genellikle belirtilerin saptanmasına Kişilik Bozukluğu Tedavisi Nasıldır?Sınırda kişilik bozukluğu için uygulanan tedavi, psikoterapidir. Psikoterapi sırasında kişilerin duygu durumları anlık siyah ya da beyaz düşüncelerden daha farklı boyutlara evirilebilir. Bu sayede yaşanan anlık geçişli net duygu durum bozukluklarının çözümlenmesi mümkün sırasında kişilerde borderline kişilik bozukluğunun neden meydana geldiği anlaşılabilir. Belirtilerin ve etkenlerin takip edilmesi ile bunlara yönelik şekilde psikoterapi seansları şekillendirilir. Bu sayede boderline kişilik bozukluğunda görülen her türlü olumsuz etkiden uzak kalmak da mümkün kişilik bozukluğunda tek başına ilaç tedavisi tercih edilmez. Tek başına ilaç tedavisinin tercih edilmesi kişilik bozukluğu konusunda destek sağlamayacaktır. Bir noktada kişinin duygu durumunu dengelemek için ilaç tedavisi de psikoterapi seansları ile birlikte tercih edilebilir. Yine de tek başına ilaç tedavisi tercih Diyalektik Davranış Terapisi Nedir?Marsha Linehan tarafından 1980’lerde geliştirilen Diyalektik Davranış Terapisi, borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin tedavisinde uygulanmaktadır. Duygu ve deneyimlerin kabulü üzerine kurulu olan bu tedavi yöntemi ayrıca intihara meyilli kişilerde de uygulanmaktadır. Ayrıca yeme ve madde bağımlılarında da Diyalektik Davranış Terapisi son dönemde uygulanmaya başlamış ve Davranış Terapisi’nde genel anlamda değiştirilmesi amaçlanan çeşitli davranış ve düşünce kalıpları mevcuttur. Bu davranış ve düşünce kalıplarının değiştirilmesi de aslında duygu durum kontrolünün ve davranışların tutarlı hale gelmesine yardımcıdır. Burada değiştirilmek istenen davranışlar aşama aşama sıralanır. En baş grupta kişinin kendine zarar vermesini ya da intihar etmesini içeren davranışlar yer alır. Bu davranışların ve düşüncelerin değiştirilmesi ve kontrol edilmesi önceliklidir. Sonrasında terapiye etki eden davranışların azaltılması üzerine çalışma yapılır. Bu sayede terapinin çok daha verimli olması mümkün hale kalitesini engelleyen madde kullanımı, yeme problemleri gibi durumlar üçüncü grupta yer alır. Bu davranışların kontrol altına alınması oldukça önemlidir. Bunlar hakkında gelişme kaydedilmesi aslında borderline kişilik bozukluğu tedavisi için de önemli bir adımdır. Davranış becerilerinin iyileştirilmesi ise son adımdır. Bu adımda kişinin duygu ve düşünceleri net şekilde Davranış Terapisi genel anlamda kişilik bozukluklarında ve intihara meyilli olunan durumlarda kullanılmaktadır. Borderline kişilik bozukluğu da Diyalektik Davranış Terapisi’nin kullanıldığı psikolojik rahatsızlıklardan biridir. Özellikle de kişinin kendine zarar verme düşüncelerinin uzaklaştırılması için bu terapiler oldukça önemli Kişilik BozukluğuÇoklu Kişilik Bozuklukları disosiyatif sorunlar içerisinde yer alır. Bu tür kişiler birden fazla kişiliğe sahiptir. Diğer yandan ortaya çıkan kişiliklerin bir adı ve özellikleri vardır. Bu kişilikler birbirlerini tanımaz. Gittiği yerde farklı bir hayata çıkan kişilik örüntüleri farklı özellikler taşır. Bir kimlik çok içten ve sevecenken, diğer kimlik öfkeli ve saldırgan olur. Bu kişiliklerin sayısı 2 ile 10 arasında değişir. Bu durum daha çok kadınlarda ortaya erkeklere oranla 6-7 kat daha fazla ortaya çıkar. Bu tür durumların altında cinsel taciz ya da istismar durumu da yatar. Bu nedenle geçmiş yaşantılara ve genetik faktörlere dikkat etmemiz istismar, çocukluk çağı travmaları, fiziksel ve duygusal taciz Çoklu Kişilik Bozukluğu’na direkt olarak etki eder. Tabii ki bunları yaşayan herkes ÇKB’ye sahiptir diyemeyiz. Bazı durumlarda ise depresyon, madde kullanımı, sınırda kişilik bozukluğu da ÇKB’yi Kişilik Bozukluğu Nedir?Sınırda Kişilik Bozukluğu Borderline KB ile aynı durumdur. Bazı araştırmalarda SKB tanımı daha çok kullanılır. Bu durum 1938 yılında Adolf Stern tarafından ortaya koyulmuştur.. 1975 yılında ise Otto Kernberg bu durumu net olarak ortaya çıkarmış ve belirtilerini ifade sahip kişilerde öz düzenleme konusunda sorunlar ortaya çıkar. Düşünce ve algı biçimlerinde ortaya çıkan değişimler kişinin yaşamını derinden etkiler. Borderline kelime olarak sınırda, belirsiz olarak ifade yüzden Türkçe’ye çevrilirken Sınırda Kişilik Bozukluğu olarak ifade ederiz. Genellikle ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde belirtileri fark edilir. Ancak daha önceki dönemlerde de belirtiler fark ne kadar erken fark edilirse tedavi süreci de o kadar uygun şekilde devam Kişilik Bozukluğu Tedavi Edilmezse Ne Olur?Pek çok psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi borderline kişilik bozukluğunda da kişilerin tedavi olmaması, yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyebilir. Yaşanan olumsuz durumlar ve düşünceler intihara meyilli hale gelmeye neden olabilir. Benzer şekilde kişilerin yaşadığı bu problemler, tedavi edilmediği sürece olumsuz etkilerini devam ettirir. İş yaşamını, sosyal yaşamı, aile ile olan ilişkileri ve daha pek çok alanı etkileyebilen borderline kişilik bozukluğu; tedavi edilmezse ciddi problemlere neden kişilik bozukluğu tedavi edilmezse ömür boyu etkilerini arttırarak devam ettirebilir. Ayrıca tedavi edilmediği zaman bu rahatsızlığın intihara yönlendirmesi, kişilerin kendine zarar vermeye daha meyilli hale gelmesi olasıdır. Bu tür durumlar hem yaşam kalitesini etkiler hem de günlük yaşamın düzenini aksatır. Fiziksel ve mental sağlık açısından bu rahatsızlığın tedavi edilmesi çok Kişilik Bozukluğu Düzelir Mi?Kişilerde görülen borderline kişilik bozukluğu, psikoterapi seansları ile düzelebilir. Tedavinin sağlanması için psikoterapinin düzenli olması şarttır. Seanslar belirlenen düzende ve belirlenen sürelerde uygulanmalıdır. Ayrıca seansların verimli olması için genel anlamda en iyi dikkati vermek gerekir. Kişilerin bu psikoterapi seansların ciddiyetini ve önemini kavraması, maksimum verimi almak için kişilik bozukluğunun düzelmesi mümkündür ancak terapiler düzenli olmazsa bu rahatsızlığın kendiliğinden çözüme kavuşması imkansız denecek kadar zordur. Bu nedenle de çevre desteği alarak ya da yalnızca ilaç ile bu rahatsızlıktan kurtulabileceğini düşünmek doğru değildir. Psikoterapi seanslarına ek olarak ilaç tedavileri uygulanabilir. Ayrıca çevrenin desteği de oldukça önemlidir. Ancak tek başına ilaç ya da çevre desteği tedavi için kesin çözüm değildir. Psikoterapi seanslarının önemi asla Kişilik Bozukluğu Testleri Nelerdir?Sınırda kişilik bozukluğu, genel anlamda duygu durum değişimlerinin ve belirtilerin ölçüldüğü farklı testler ile değerlendirilmektedir. Bu testlerde yer alan sorular şunlar olabilir• Başkaları ile ilgili duygularım anlık olarak büyük ölçüde değişebilir. nefretten sevgiye• Değersizlik ya da umutsuzluk duygusuna sık sık kapılırım.• Yakın ilişkilerde hep incinirim.• Başkalarına fiziksel saldırıda bulunduğum oluyor.• Kendime zarar verdiğim oldu.• Terk edilmekten korkarım.• Yalnız kalmaktan sorular testlerde yer alabilir. Soruların derecelendirme şeklinde değerlendirilmesi ile farklı belirtilerin olup olmadığı görülebilmektedir. Bu farklı belirtiler sayesinde aslında tutarlı bir değerlendirme yapmak da mümkün olabilir. Kişilerin borderline kişilik bozukluğuna sahip olup olmadığını anlamak için testin doğru değerlendirmesi de oldukça önemlidir. Testin doğru değerlendirilmesi, tanının konması konusunda çok önemlidir. Bu nedenle de alanında deneyimli ve test değerlendirmesi konusunda doğru değerlendirmeyi yapacak uzman psikologların bu alanda yardımcı olması önemlidir.

cinsel kimlik bozukluğu düzelir mi