2020'de Adana Altın Koza Film Festivali'nde ‘Umut Veren Genç Erkek Oyuncu Ödülü'ne layık görüldünüz. Kariyerine ödülden 5 yıl önce başlayan, bu süreçte 8 sinema filmi ve TV dizisinde rol almış, yüzlerce kez tiyatro sahnesine çıkmış birinin bu ödüle layık görülmesi bana tuhaf geldi. Okumak ve yazmakla ilgili genel bir girizgâhtan sonra gelelim Nail Uyar’ın, Kora Yayınları etiketiyle 1.Baskısı Nisan 2020’de yapılmış “Meşeler Göverince” adlı öykü kitabıyla ilgili yazdığım inceleme yazısına. Meşe ağacı; yaz kış yapraklarını dökmeyen, kerestesi dayanıklı orman ağaçlarının ortak adıdır. 2021’den 2022’ye Portföy. December 26, 2021. Yeni bir yıla başlarken önce geçen senenin muhasebesini yapmayı ve performans analizi yürütmeyi bir disiplin bilirim. Bu anlamda da biten senenin işlemlerine bakarak hatalarımdan dersler çıkarmaya ve iyi yönlerimi güçlendirmeye çalışırım. Son olarak da önümüzdeki yıla 2003 yılında Antalya'da doğan Nurniran, 2011 yılında gitar çalmaya, bale yapmaya, satranç oynamaya başladı ve birçok turnuva da madalya sahibi oldu. 2014 yılında ablasının verdiği ilhamla keman çalmaya başlayan fakat bir yılın sonunda İsmail Baha Sürelsan Belediye Konservatuvarı’nda piyano ve çocuk korosu eğitimlerime başlayan genç piyanist, 1 yıl aldığı piyano İngilizce Colloquial. 1. Konuşma Dili. ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de allah. god knows (that) I've tried expr. ×. Pronunciation in context ( out of ) Pronunciation of ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de allah. cash. Alper Ateş’in ev sahipliği yaptığı programda toplam 66 soru soruluyor. A’dan Z’ye J harfi hariç 28 sorunun sorulduğu ısınma turunda yarışmacılar 40-70 puan, ikinci turda ise yarışmacılar 28 sorudan 80-150 puan arası sorulara doğru cevap verdiler. Final puanı alan iki kişiden biri olarak Meydan okumaya ulaşmak için rekabet ediyorlar. Ben Biliyorum’da ilk iki turda en çok puanı alan iki yarışmacı, beş kategoride 10 sorunun sorulduğu ve her sorunun 200 puan olduğu Final yarışında birinci olmak için yarışıyor. Yarışmacılar harfleri yarışma sırasına göre seçerler. İlk yarışmacının soruya cevap verme hakkına sahip olduğu sorusunda, yarışmacı bu soruya doğru cevap veremezse, diğer yarışmacılar önce düğmeye basmaları şartıyla soruya cevap verebilirler. Hiçbir yarışmacı doğru cevabı açamazsa, yarışmacıların doğru cevabı vermesine yardımcı olmak için kutulardaki harfler açılır. Ben Bilirim yarışması, kazanan yarışmacılara ödül vermeye devam ediyor. Bilindiği üzere Ben Bilirim yarışma programı, 360TV’de yayınlanmaktadır. Alper Ateş’in ev sahipliği yaptığı programda toplam 66 soru soruluyor. A’dan Z’ye J harfi hariç 28 sorunun sorulduğu ısınma turunda yarışmacılar 40-70 puan, ikinci turda ise yarışmacılar 28 sorudan 80-150 puan arası sorulara doğru cevap verdiler. Final puanı alan iki kişiden biri olarak Meydan okumaya ulaşmak için rekabet ediyorlar. Ben Biliyorum’da ilk iki turda en çok puanı alan iki yarışmacı, beş kategoride 10 sorunun sorulduğu ve her sorunun 200 puan olduğu Final yarışında birinci olmak için yarışıyor. Yarışmacılar harfleri yarışma sırasına göre seçerler. İlk yarışmacının soruya cevap verme hakkına sahip olduğu sorusunda, yarışmacı bu soruya doğru cevap veremezse, diğer yarışmacılar önce düğmeye basmaları şartıyla soruya cevap verebilirler. Hiçbir yarışmacı doğru cevabı açamazsa, yarışmacıların doğru cevabı vermesine yardımcı olmak için kutulardaki harfler açılır. Alper Ateş’in sunuculuğunu yaptığı Ben Bilirim yarışmasında, toplamda 66 soru soruluyor. Nisan 2019’dan bu yana Tv 360 ekranlarında yayımlanan Ben Bilirim isimli programı sunmaktadır. Ben bilirim başvuru talebini İş bu hakkınızı kullanmak istediğinizde talebinizi; KVK Kurul’u tarafından ayrı bir yöntem belirlenmesi halinde bu yöntem ile veya Atatürk Mah. Bahariye Cad. No31 Küçükçekmece/ İstanbul adresine yazılı ve ıslak imzalı olarak gönderebilirsiniz. Yarışmada sorulara cevap vererek puan kazanan yarışmacılar, finale kalır ve birbirlerine meydan okurlar. Kazanan yarışmacıya Ben Bilirim ödül veriliyor. Ödül bölümünde birinciye cüzi bir miktar ödül veriliyor. Ödülün miktarı net değil. Alper bey Ödül Bölümünde Bu Hafta Kim 1. Oldu? diyor ve birinciye güzel günlerde harcamanız dileğiyle diyerek ödülü veriyor. Haftanın 4 günü süren yarışmada Ben Bilirim’in yayınlandığı kanal 360TV’nin yapımcısı cüzi miktarlarda ödüller olacağını ve amacın para ödülü değil, sosyal ortam oluşturma olacağını açıklamıştı. Eğlence ve sosyalleşme amaçlı katılan yarışmacılar, kendilerini deniyor ve yeni insanlar ile tanışıyor. Ben Bilirim yarışması ödül miktarı bilerek düşük tutuluyor. 1000 TL gibi bir sembolik rakam olduğu söyleniyor fakat net bilgi değil. 360 TV yapımcısı Ben Bilirim ödülüne ilişkin şu sözleri ifade etti “Ödül konusunda açıkçası biraz bizim tercihimiz farklı. İşin içine parayı koyduğunuz zaman insanlardaki o sıcak atmosferi kaybetme riski doğuyor. Dolayısıyla daha cüzi bir rakamla insanların sosyalleşebileceği bir alan oluşturuyoruz. Yarışmacılarımız kendileri gibi düşünen insanlarla bir arada oluyorlar. O, bir buçuk saati keyifle geçirmelerini sağlıyoruz. İşin içine para girdiğinde başka hırslar devreye giriyor. Biz de bunu çok ön planda tutmuyoruz. Yoksa parayı vermemek değil. Yarışmacılar da bu durumdan çok memnunlar.” 2209 Son Güncelleme 2211 TAKİP ET 360 TV'de ekranlara gelen yarışma programı "Ben Bilirim"in sunucusu Alper Ateş'in kim olduğu merak konusu oldu. Alper Ateş, 2001'de Team A'da muhabirlik yaptı. Yarışmacılara toplamda 66 soru yöneltilen Ben Bilirim adlı programın ödülünün ne kadar olduğu araştırılıyor. Ödüle ilişkin açıklama yapıldı. İşte ayrıntılar... Ben Bilirim sunucusu Alper Ateş kimdir? 1982 Samsun doğumlu Alper Ateş 39 yaşındadır. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Fakültesini tamamladı. Ateş, 2001 senesinde ATV ekranlarında yayınlanan Team A'da muhabirlik görevini yürüttü. 2004 senesine gelindiğinde Team A'dan ayrılarak Best FM'de haber sunucusu ve radyo muhabirliği yaptı. Ateş, 2005'ten itibaren Show TV’nin programlama departmanında çalışmaya başladı. Ateş, birçok Show TV yapımının editörlük görevini üstlendi ve 400'den fazla canlı yayında muhabirlik yaptı. BEN BİLİRİM YARIŞMASI NASIL OYNANIR? Alper Ateş'in sunuculuğunu üstlendiği "Ben Bilirim" adlı yarışma programında yarışmacılar toplamda 66 soru ile karşı karşıya geliyor. J harfi hariç olmak üzere A’dan Z’ye, birinci ve ikinci turda yarışmacılara soru yöneltiliyor. Birinci turda en çok puana sahip olan yarışmacı, beş kategoride 10 sorunun sorulduğu ve her sorunun 200 puan değerinde olduğu finale çıkıyor. Harfler, yarışma sırasına göre yarışmacılar tarafından seçiliyor. İlk soruda yarışmacı doğru yanıtı veremezse, diğer yarışmacılar düğmeye basarak söz hakkı alabilir. Hiçbir yarışmacı doğru cevabı bulamazsa, doğru cevabın verilmesine yardımcı olmak için harfler açılır. BEN BİLİRİM ÖDÜLÜ NE KADAR? 360 TV yapımcısı Ben Bilirim ödülüne ilişkin şu sözleri ifade etti “Ödül konusunda açıkçası biraz bizim tercihimiz farklı. İşin içine parayı koyduğunuz zaman insanlardaki o sıcak atmosferi kaybetme riski doğuyor. Dolayısıyla daha cüzi bir rakamla insanların sosyalleşebileceği bir alan oluşturuyoruz. Yarışmacılarımız kendileri gibi düşünen insanlarla bir arada oluyorlar. O, bir buçuk saati keyifle geçirmelerini sağlıyoruz. İşin içine para girdiğinde başka hırslar devreye giriyor. Biz de bunu çok ön planda tutmuyoruz. Yoksa parayı vermemek değil. Yarışmacılar da bu durumdan çok memnunlar.” Aylardır, gazetelerde, televizyonlarda "Bilmem ne ödülleri dağıtıldı. Gurubumuz, bin ödül kazandı" türü haber okumadığınız gün kaldı mı?. Bu ülkede "ödül" ayağa düştü. Bugün değil, yıllar önce.. Hatta ben usturuplu bir dille yazdım da.. "Bana ödül vermeyin, gelip almam" diye.. Ama mesela okulunda birkaç ünlü görmek isteyen okullar, hemen o ünlülere, "Yılın bilmemnesi" deyip ödül veriyorlar. Firmalarının adını gazete ve TV'lerde duyurmak isteyenler, o gazete ve TV'lere bol ödül dağıttıklarında haber olacaklarını biliyorlar. En son bir üniversite bana ödül verdiğinde, hemen herkes, "bir işi olduğu için" gelemediği ve yerine birini gönderdiği için, Tayfun Talipoğlu'nun deyişi ile biz işsiz güçsüzler gidip kendimiz almıştık da, ben o zaman 60'lı yaşlardaydım, bir teşekkür konuşması yapmış ve "Ofisimde ve odamda aldığım ödülleri koyacak yer kalmadı. Bu ödüller bana artık heyecan da vermiyor. Oysa bu ödülü, kendi yaşlarınızda bir genç gazeteciye verseniz, o meslektaşımı nasıl coştururdunuz. Oylarınızı üne değil, gence verin" demiştim. Ama onlar da ünlü birini görmek, ünlü bir şarkıcıyı dinlemek için oy vermeye devam ettiler. O zaman işte "Bana vermeyin, gelip almam" dedim. Bugünkü ödül enflasyonunda kazananları kim seçmiş, nasıl seçmiş bilen yok. Oysa "Niye" seçmişi herkes biliyor ama, kazanan çoğu zaman bu komikliğe katılmamak için gidip ödülü almadığı halde, gazete ve televizyonda haberi yayınlanıyor. Amaç da zaten bu.. Asıl değerli olması gereken ödülleri ise yazan bile yok.. Mesela Sedat Simavi Ödülleri.. Çeşitli alanlarda, önce çok seçkin jüriler belirlenirdi, sonra ödüle katılmak isteyenler eserlerini yollarlardı. Jürinin, yollanmasa da "resen" eser seçme hakkı vardı. O ödüller, bir yerde Türk Nobel'i idi. Tıptan basına, edebiyattan bilime dek... Sonra sahipsiz kaldı ödüller. Dinç Bey'e adeta yalvarmıştım, milyona vuran satışlarımızla Hürriyet'le at başı giderken.. "Sedat Simavi Ödülleri'ni biz alalım, onları kendi silahları ile vuralım" diye.. Girmedi o zamanki patronum, çok sevdiğim Dinç Bilgin bu işe.. O zaman zerre kıymeti harbiyesi kalmamış, hiçbir kovulmuş, haksızlığa uğramış, sürünen gazeteciye destek olmadığı, ülke meseleleri üzerine bir "Sivil Toplum Örgütü" olarak "Tık" demediği için, on paralık değeri kalmayan, gazete ve TV'lerde adı bile geçmeyen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Sedat Simavi Ödülleri'ni sahiplendi. Ama tek haber olmadı. Paraları yoktu ki ilan versinler.. Yarışma koşullarını ve jürileri duyursunlar.. Kıymetleri yoktu ki, "Ödül dağıtıldı" haberleri yayınlansın.. Geçen gün Doğan Ağabeyim Hızlan kendi köşesinde iki satırla, ödüllerden ikisini alanı yazmış. Gerisi yok.. Hey koca Sedat Simavi.. Hey bu ülkede mesleğimizi çağdaş anlamda kuran, geliştiren ve bu hale gelmemize sebep olan Büyük Adam!. Bir vârisin bile çıkmıyor ki, "Dedemin adını bu hallere düşüremezsiniz. O bir basın anıtıdır" desin ve o Sedat Simavi adını bu çöplükten çeksin.. Bir PR'cının gayreti ve gazete gazete, kanal kanal bilerek ve seçerek dağıttığı bedava reklam ödülleri haber olurken "Sedat Simavi" ödülleri, bir vefalı yazarda iki satır sadece.. Ödülsüz kalan, ille de ödül isteyen biri var mı bu ülkede.. Kirpileri Koruma Derneği dahil.. Ben vereceğim.. "Hıncal Ödülleri.." Tamam mı?. Bunları niye yazdım?. Bir mail geldi bana dün.. Bir estetik uzmanı doktorumuza "Amerikan Estetik Cerrahları Derneği" 2021 Yılı "En İyi Vaka Raporu Altın Ödülü"nü vermiş. Onu anlatıyor, kazanan doktorumuz. "Nasılsa haber olmaz ama estetik cerrahinin, yakın dostları sayesinde yıllardır estetik cerrahinin içinde olan Hıncal Uluç ilgilenir belki" demiş herhalde.. İyi etmiş.. Bu cerrahinin kimlere nasıl muhteşem dokunduğunu, kimleri de tornadan çıkmış gibi birbirlerine benzetip suratlarına bakılmaz hale getirdiğini iyi bilirim. Dünya literatürüne geçenleri de var. Kasapları da.. O kasaplar yüzünden çok ama nasıl çok sevdiğimi herkesin bildiği bazı sanatçı arkadaşlarımın şimdi leş suratlarına bakamıyor, bakamadığım için de onlardan kaçıyorum.. Bu yüzden Dr. Bülent Bağcı'nın ödül haberini veren mailini yayınlıyorum. Değerli, gerçek bir ödül olduğu için hiçbir medya kurumunun itibar etmediği ödülü haber veren maili.. * Merhaba Hıncal Bey, Yalnız ve güzel ülkemizin bu karmaşık gündemi arasında sizi sevindireceğini umduğum önemli bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum. Her yıl American Society of Plastic Surgeons ASPS tarafından organize edilen, plastik cerrahi alanında en yüksek impact etki faktöre sahip olan ve alanının en prestijli bilimsel dergisi olarak kabul edilen PRS Journal ve PRS Global Open tarafından verilen "Best Case Report Gold Award/En İyi Vaka Raporu Altın Ödülü"ne bu yıl ben layık görüldüm. Yazmış olduğum bilimsel makale, orta-yüz bölgesindeki hacim kayıplarının dolgu enjeksiyonu ile restorasyonuna dair yeni bir yaklaşımı içermekteydi. Bu ödülün takdimi için 30 Ekim 2021 tarihinde Atlanta'da düzenlenen "Plastic Surgery The Meeting" kongresine davet edildim. Birkaç ay önce Newsweek ABD dergisi tarafından Amerika'nın en iyi plastik cerrahı seçilen ve bilim dünyası tarafından yaşayan en büyük plastik cerrah olarak kabul edilen Prof. Rod Rohrich'in elinden aldım bu ödülü. Ülkesini ancak bilimin kurtaracağına inanan sizin gibi pek çok vatanperver insanımızın umutlarını canlı tutması ve genç meslektaşlarım için ilham kaynağı olması amacıyla bu haberi sizinle paylaşmak istedim. Çalışmalarınızda başarılar dilerim... Sevgilerimle Uzm. Dr. Bülent Bağcı Dermatolog estetikkozmetik * Herkese haksızlık etmeyelim. İki çok değerli insan, çok değerli ödüller aldılar. Onları hafta içinde ayrı yazacağım. *** KISA KISA 'PAZAR'LIK NOTLAR... Kafamda öyle çok konu var ki, gazeteyi doldursam bitmez. Tonla konu, gündem hızla geliştiği için, çöpe gidiyor, üzülüyorum. Bu pazar bir çare buldum. Tüm aldığım notları kısa kısa yazacağım.. Yazdığım kadar, sayfaya girebildiği kadar.. İyi pazarlar benim sevgili okurlarım.. * Kulüp diye harika bir dizi oynadı Netflix'te.. Bir gecede değil, bitmesin diye sindire sindire izledim. Seyreden herkes yeterince övdü. Gazeteler göklere çıkarma yarışına girdi. Ekleyecek bir şeyim yok onlara.. Ama asıl "Büyük bir iş" başardı.. "Yahudi" lafını konuşma ve yazı dilimize geri getirdi.. Bu laf uzun zamandır, sanki gizli anlaşma yapılmış gibi yasaklanmıştı bize.. "Yahudi" demiyorduk. "Musevi" olmuştu Türkçe adları.. Neden?. Çingenelere neden "Roman" diyorsak ayni sebepten. Irkçı kafalara göre, Yahudi alçaltıcı, aşağılayıcı bir laftı. Oysa çok önemli Yahudi kardeşlerimiz vardı. Onlar için hakaret sözcüğü "Yahudi"yi kullanamazdık. Musevi lafını icat ettik.. Ama Yahudi kardeşlerimizin bu ülkede kendilerine ısrarla ve inatla "Türk Yahudileri" dediklerine hiç bakmadık. Dünyada "Musevi" değil, "Yahudi" diasporası olduğuna da bakmadık.. Nazi kamplarında Musevilerin değil, Yahudilerin fırınlandığına da bakmadık.. İşte size Türk Yahudilerinin çıkardıkları Şalom Gazetesi'nden bir başlık.. "Kulüp'te Rol Alan Türk Yahudi Toplumu Üyeleri.." Demek ki neymiş, dostlar.. Musevi diye bir şey yokmuş.. Yahudi varmış.. Nuh'un oğlu Sam'dan gelen Sami soyundan insanlar Yahudiler.. Ayni Sami soyundan gelen öteki millet kim peki?. Araplar.. İnanılır gibi değil, di mi?. Ama gerçek.. Darısı, bizim ırkçı kafamıza takılıp, asıllarını inkâr eden Çingene kardeşlerime.. O bambaşka anlama gelen Roman sizi tanımlar mı?. Her Çingene Roman'dır, tamam.. Ama her Roman Çingene değildir. Çingeneler, inanılmaz bir aşk hikâyesi sonunda Hindistan'ı terk eden bir Roman koluna verilen isimdir. Evlenmelerine izin verilmediği için ülkelerini terk edip taraftarları ile Mısır'a giden prens ve prenses Çen ve Gan, sonradan Çingan, bizde Çingene olanların güzel hikâyesine insan nasıl "aşağılama" diye bakar?. Mısır'dan Avrupa'ya yayılan o özgür, o müzik, dans ve keyif içinde yaşayan, üstün ırk aslında onlar, ille de ırkçılık yapacaksak!. Niye İspanyol, Macar Çingeneleri kendilerine "Roman" demezler ve dedirtmezler, Macar Zigan'ı niye bize gelince Çingene diye aşağılanıyor ki?. * Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, "Tarihte ilk defa İspanya'dan fazla turist aldık" demiş. Güzel, güzel de, rakamlar ne?. İspanyollar mı gerilemiş, biz mi ileri gitmişiz?. Pandeminin etkisi var mı bu işte.. En önemlisi.. İspanya'ya, İtalya'ya, Fransa'ya gidenler günde kaç para bırakıyorlar, bizde Belek, Antalya, Kemer yöresindeki harika otel ve tatil köylerine gelenler ne bırakıyor?. Önemli olan gelen sayısı değil, adam başı bırakılan para çünkü turizmde.. Topraklarımız, denizlerimiz kelle başı hesabı ile ucuza mı kirletiliyor.. * Posta ekinde Erkan Petekkaya röportajını okurken gözlerim yaşardı birden.. Sevgili kardeşim Nehir Erdoğan için, oynadığı Son Söz dizisini kaydedip reklamları atlayarak ve her defasında 60 dakika izleyerek seyrediyorum. 180 dakikalık dizi olur mu?. Çalışanlara da işkence. Bir haftada 3 saatlik bir film çekiyorlar. Neyse sonra ayrı yazacağım bu konuyu. Gözlerimi yaşartan, dizide harika bir polis tiplemesi Komiser Ömer'i yaratan Erkan Petekkaya'nın, "Gaffar Okkan'ı canlandırmak isterim" sözleri oldu. Erkan, yakından tanıdığım ve çok sevdiğim o kahraman polis şehidimiz Gaffar Okkan'ı gerçekten harika canlandırır.. Bir yapımcı, olmadı devlet desteğiyle, Gaffar Okkan filmini çekmeli.. Erkan da oynamalı.. * Linet, Eurovision'da İsrail'i temsil etmek için oradaki seçmelere girmiş.. Eleştiriliyor.. Eurovision yarışmasından siyasal sebeplerle çekildik. Oysa mesele kazanmak değildi. Olimpiyat gibi iyi yarışmak ve milyarlarca insana Türk'ü izletmekti. Daha önemlisi, Türkiye seçmeleri ortaya yığınla şarkı ve şarkıcı çıkarıyordu. Çekildik, pop müziğimiz durdu. Linet niye İsrail'i temsil etmesin ki?.. Haber ve tartışmaları okurken aklıma Maria Rita Epik geldi. Türkiye elemelerini kazanmıştı. Yarışmaya katılacaktı. Ani bir kararla çekildik, o yıl yarışmadan. "İzmirli kız, Müslüman olmadığı için mi yollanmadı acaba, yoksa yarışma o yıl İsrail'de olduğu için mi" sorusu herkesin aklına geldi, ama kimse yanıtlamadı. Kazanırsan git Linet.. İsrail adına yarış.. Ben seninle gene gurur duyarım.. Alman'ın Mesut'la gurur duyduğu gibi. Maria da hâlâ içimde ukdedir. * Netflix'te They Fall adlı bir western izledik.. Öven övene.. Sebep filmin kalitesi, konusu, oyunculuğu falan değil. Tüm oyuncuları zenci imiş.. Bakın zenci lafını da, Çingene ve Yahudi gibi aşağılama kabul edip "siyahi" der olduk.. Neyse lafım o değil.. Bir filmi tüm oyuncuları zenci diye övmek de bir nevi ırkçılık olmuyor mu beyler.. Madem eşitiz, niye artık paylaşmıyoruz da, bu defa tersten ayrımcılık yapıyor ve o ayrımcılığı yapanı alkışlıyoruz, hele bir tartışsak.. *** PAZAR NEŞESİ Bu pazar neşemizi Melih Aşık'ın köşesinden aldım. O da sosyal medyadan bulmuş. Yazının başlığı "Bitcoin!." Fıkramız şöyle.. *** Maymunları bol olan bir köye bu maymunları satın almak için bir yabancı tüccar gelir. Maymunları, tanesini 100 dolardan satın alacağını ilan eder. Maymunu yakalayan, 100 dolara tüccara satar. Tüccar birkaç gün sonra maymunun tanesine 200 dolar ödeyeceğini söyler. Köylüler yine seferber olur, yakaladıkları maymunları 200 dolardan tüccara satar. Tüccar sonraki ay yine gelir, bu defa maymun başına 500 dolar önerir. Maymunları alır, paraları öder. Sonraki ay tekrar geleceğini ve maymun başına bu defa 1000 dolar ödeyeceğini bildirerek tatile çıkar. Ne var ki ortalıkta maymun kalmamıştır. Tüccarın köyde bıraktığı adamı, kafesteki maymunları köylüye 700 dolara satmayı önerir. Köylüler ellerindeki paraya ek olarak tefecilerden yüklü krediler de toplayıp, borç harç tüm maymunları 700 dolardan satın alırlar. Nasılsa birkaç gün sonra 1000'e satacaklar ya.. Tüccarın adamı paraları alır ve tüyer. Köylüler borçlarıyla baş başa kalırlar. "Bitcoin işte böyle bir maymun ticareti" diyor Facebook'a bu fıkrayı koyan arkadaş. *** LATİN SÖZLERİ "Voluntas impudicum, non corpus facit!." "Niyet arsız yapar, beden değil!" Halk deyişi Yasal Uyarı Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın. Yalanı, riyayı ben nereden bileyim, Hoyratlığı, kötülüğü, despotluğu, İhaneti, arkadan konuşmayı, Birinin mahremine girip yarı yolda bırakmayı, çok eşliliği, Masum görünüp dolandırmayı, Şark kurnazlığını, Dostlarımı yarı yolda bırakmayı Nereden bileyim başkalarını kullanmayı, Hayır demeyi nereden bileyim Ya sevgisizliği, yok saymayı Vicdansızlığı, merhametsizliği Vefasızlığı, Değersiz hissettirmeyi , yok saymayı Gider gitmez unutmayı Kendi zevkim için insanları kullanmayı Acı çekenï görmemeyi Yakmayı, yıkmayı, Bir çocuk ölürken benim çocuğum değilki demeyi nereden bileyim Nereden bileyim en özelini benimle paylaşanı bir saatte unutmayı Ben nereden bileyim insan görünümlü yaratık olmayı bir baris manco parcasidaha daha neleri varben bilirim diye soylerutanmasa gogusleri boyle $ekilliydi kicinda da aha bu kadar beni vardi diycekmi$... megaloman insanların sürekli içinde bulundukları haldir bu, herşeyi bilirler onlar ve bi konu açıldığında "ben bilirim" tayfasıyla atılırlar ortaya, "bi insan herşeyi bilemez kardeşim" dersin "ben bilirim, onu da bilirim" diye cewaplarlar, yılmaz bunnar. bu isimde bi yarışma wardı 80'li yıllarda; gözlüklü bi amca sunardı, soru sorulurdu, kuntun biri derhal atlardı "ben bilirim" diyerek, "ben bilirim" demezse cewabı sayılmazdı. bayaa dolanmıştı dillerde bu; bundan sonra "ayı ben" başlardı. bulent ozveren'in sundugu bi yari$ma programi.. mutlulukla karisik bir heyecanla "ben bilirim!" diyen yarismaci yanlis cevap verince, cahilligiyle kalmaz yalanci durumuna da duserdi arap kadri yarışırdı 1 sefer, kazanmak için tarzan bunu çalıştırırdı, aylarca kamp yaptırırdı, rakı falan koklatmazdı hiç, arap kadri herşeyi bilirdi, son el ben bilirim derdi, rakı yerine ayran derdi.. nerden biliyosun sorusuna yavşak bi edayla gözler süzük bir kaş kalkık olarak verilen saçma cevap barış manço'nun 'deli gönül sevdasını ben bilirimyardan ayrı kalmasını ben bilirim'dediği şarkısı. yarismaya basbayagi escinsel bir amca katilmisti, butun sorulari da biliyordu namussuz. "ay size guveniyorum bulent beey" derdi her sorudan once. o devirde televizyon ekranlari bu tarz davranislara aliskin degildi, fatih urek falan hep yeralti-alt kultur adamlariydi. askerle acilip kapanan bir kanala ilk cikan escinsel diye bulup odullendirsinler bu adami kaos-gl ciler, ne guzel olur. bir anne repliğidir. 'anneler her şeyi bilir' şeklinde rastlamak da mümkündür. çocuğunun yaptığı bir şeyi bir şekilde öğrenmiş ve bunu belli ettiğinde çocuğunun yüzündeki 'nası ya?!!' ifadesini görünce anında bu cümle söylenir. böylece çocuk annesinin aşmış olduğunu, ondan hiç bi şey saklanamayacağını düşünür. lakin bi yere kadar. sonra bir gün çocuk büyür. ve bu sözü duyunca 'hadi len' der ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.

ben bilirim ödülü ne kadar 2021